Üç yıl…üç yıl… artık bir hastaya eder gibi refakat edilecek, fani bir zemine oturtulacak hayatı; simsiyah, yıldızsız gecelere boyayacak bir haberin gelişi… alınışı…bir insanın öldüğünü duymak…öğrenmek; olmayan, şeytaniyken niyeyse inatla…
-
PDF OLARAK İNDİR Size “keşke”yle başlayan cümleler kurdurturmuş hayat denilen şey, belki de “ sen bu kurşunu yine mi yedin Türkiye” hüsranlı kaybedişlerle ordan oraya savrulmaktır. Peki ya bu savrulmalarımız,…
-
Hevalım! öyle bir masal yaz ki, bir Ahmet Kaya şarkısı gibi kalbin sesi dile düşsün; özgürce…yazarken, Stockholm sendromu kıskacındaki Türkiye’de, belki sonu barışa varacak öyle bir masalı yazmanın henüz vakti…
-
Duyuyor musun beni Bırayê min, hani biz vardık bir de biz; bizi hatırlıyor musun? Benim güzel yavrum; sen yoksun ya ben de; hâlâ bir bilinmezin içinde…birikmiş “keşke”lerin gölgesinde şairin dediği…
-
Kargaşanın, savaşın tozu, dumana katan hüznü karartmışken ortalığı, “mutlu son”un artık ve yalnızca masallara aitliğini unutan herkeste; saat gece yarısını vurmadan camdan ayakkabısını merdivenlerde bırakarak kaçmak zorunda kaldığından, saraydaki görkemli…