CHP’Lİ YOLDAŞLARIN, HEP BÖYLE , ASLAN PARÇASI KESİLDİKLERİNİ GÖRMEK İSTERDİK

Gülsen Feroğlu
Onca yıl demokratik mücadeleye katkı sunmuş birini, bir anda yerin dibine batırma ustası bireylerin cirit attığı Türkiye’de, düne kadar yere göğe sığdırılamayan Dersim , Tunceli Belediye Başkanı MAÇOĞLU yoldaşa yapılan– konuşsan , güya herkesin de karşı olduğu– linç ve saygısızlık ve ötekileştirme, herkesin içinde nasıl bir faşist tavır gezdirdiğinin de göstergesi.
Çağdaş ve demokratik bir ORTAMDA hiç kimsenin bir başkasına “aday olma” ya da tercih ettiği yerden değil de “şurdan aday olsaydın” diktesi, telkini kabul edilemez, bu asla demokratik anlayışla da uyuşmadığı gibi literatürde de yer almaz. Uyuşur diyen, kesinlikle, demokrasi ve hukuk ve adaletten bir haberdir. Kimse, kendisine göre doğru kabullendiğini benimsetmek zorunda olmadığı gibi kendisi gibi düşünülmesini, davranılmasını diğerlerinden bekleyemez.
O yüzden de kimse, CHP’ni kollayacağım diye farklı partilerdeki sol, sosyalist ve demokrat bireylerin aday adaylığını ve de aday çıkaracak partileri suçlama hakkına sahip de değildir zira söz konusu olan programı, düşünceleri “farklı” partilerdir yoksa zaten CHP’si içinde olurlardı. Ayrıca, İstanbul’da beş yıldır halkın memnun olduğu bir yönetim sergilenmişse , o zaman bu paranoya, bu telaş neden?
CHP’si, bir yerde, bir başkasının adaylığıyla seçim kaybetmeyecek güçte vir parti olmalıdır. Eğer Kadıköy de oylar bölünecek diye linç yapılıyor ve korkuluyorsa seçim kaybedilecek diye; o zaman soru şu CHP, 100 yıllık parti, hala, neden kitleleri peşinde sürükleyecek politikalar üretip, stratejiler geliştiremiyor da ha bire diğer partilere gebe kalacak ittifak peşinde koşuyor?
Kılıçdaroğlu’na oy vermediklerini açıklayan, “6’lı Masa” ittifakı sayesinde milletvekili olanlar yüzünden, adaylığı gasp edilen onca CHP’li “ittifak” ve de Ümit ÖZDAĞ travmasını daha atlatamamış, tek adam rejimini ona benzeyerek, ittifaklar kurarak , yöntemlerini kullanarak alaşağı edilmeyeceğini, 13 yıldır her seçimde deneyerek görmüşken, hala CHP’sinin kendi gücüne güvenerek yola devam etmesi gerektiğini kavramak, bu kadar karmaşık ve zor olmasa gerek ki, İmamoğlu, onca engellemeye 2019 yılında nasıl seçim kazanılacağını göstermişken.
Dünyada otoriter rejimler hariç CHP’li arkadaşlarda yer etmiş “TKP, TİP, DEM, İYİ , DEVA, Saadet ve diğer partiler olmasa ne güzel seçim kazanılır, lanet olsun niye varlar ki” düşüncesinin yer ettiği, savunulduğu demokratik ve medeni bir ülke, bir felsefei anlayış var mıdır?Gelişim ve değişimin öncüsü; farklı düşünce, farklı ideolojiler, farklı partiler ve de bireylerin varlığıdır.
MAÇOĞLU’nu linçleme cesaretteki yoldaşların, aynı duyarlılığı, aynı tavrı ; yıllardır parti içi demokrasiyi askıya alan, atama, fermuar yöntemini kullanan CHP’li OLİGARKLARA, yöntemlerine karşı da gösterip;
“biz üyeler, mahallemizde, ilçede, ilde birlikte çalıştığımız ve tanıdığımız, belediye başkanı, belediye meclis üyesi aday adaylarının, ne yapabileceğini, karakterlerini, yeteneklerini, partiye verdikleri emeği, sizlerden daha iyi bilecek… tahlil edecek durumdayız.O yüzden bırakın da, oy vereceğimiz adayları , siz değil biz seçelim’ diyerek;
“ön seçim” yapılması için de hep, böyle aslan parçası kesildiklerini, imza toplayıp, kampanyalar düzenlediklerini de görmek isterdik değil mi?
Ne demiş ta 1700 lü yılarda Voltaire “Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi ifade edebilmeniz için canımı bile veririm”, sanıyorum biz 16.ıncı yüz yılı bile aratan, bir dönemde yaşıyoruz.
9.01.2024
Rukiye FEROĞLU

You may also like