Şimdi mevsim, daima sıcak yerlere seyahat eden leyleklerin kıskanıldığı, erken gelen akşamların, sezonluk sevdalarla vedalaşmaların, bitişlerin, başlangıçların müdavimi sonbahardır. Günse, üniversite öğrencilerinin, yazlıkçıların ‘Ankara’da bir sürrealist:Gökçek’li şehre döndüğü, öğretmenlerin işe…
Gülsen Feroğlu
Klavyede ‘k’ harfinin üzerine basarak yazdığınız yazının, pazarlamacı taktikli slogansal haberlerin yanında, beş bin kelimeyi geçmemesi istenen yorumlara alıştırıldığından sıkılacakların, ilk kelimesi klavye’yi okuyacaklarında, geçen bir saniyedir, an. Ülke sınırları…
Zaten, neredeyse tamamını memur, asker, öğrencilerle onların ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerde çalışanların oluşturduğu bu şehir, sokaklarında “Elbise, pantolon, etek temiz, düzgün. Bıyığın uzunluğu üst dudak boyunu geçemez”li maddeler bütünü Kamu, Kurum…
Ne izafiyet teorisini, ne yedinci sanatı, ne de hazır yürümüşken günlük yaşamlarını zorlaştıran trafikteki karmaşayı, ekmekte kanserojen benzoil peroksit kullanılmasını, DİNK davasında bazı belgelerin “devlet sırrı” denilerek imhasını protestoyu unutanları…
Herkesin başına her şeyin gelebileceği, herkesin kendi öyküsünün bilerek, bilmeyerek rengini seçtiği günlerden bir gün, e-maillerinize bakarken, o da resim çiziyordur. Sessizliği ‘bunu Merve’ye verecektim, resimlerimi sevmediğini söyledi”yle bozuyor. Onunla…
Kimilerinin olsaydın bunca adaletsizliğe dayanamaz bir şeyler yapardınla tanrıyı yadsıdığı, kimlerinin korktuğu, kimilerinin durmaksızın dualar ettiği, kimilerinin bu kadar da sınanmaz ki insan, yukarıda öyle durma duy beniyle yakındığı, sizden…
İnsanlar konuşuyorlar. Biri “Yeryüzünün gözyaşları sonsuzdur. Biri ağlamaya başladığında, bir başka yerde bir başkasının gözyaşı diner”i yazarken, hiç bir ressam ondan daha iyi savaşın resmini çizememiş, budalalık uçurumunun tepesinde acılar…
Mart’ın baharın, Haziran’ın yazın haberciliğinden, kışın başlangıcı mevsim anılmaktan Aralık’ta mı bıktı nedir nazlanarak yağdırırken karı, son dakikaların inadına geçmediği mesai bitmek üzeredir. İnsanlarda yapabilseydiyle imrendiğiniz güncelleşmesini tamamlayan bilgisayarı kapatır,…
Yine çobanlar, Prenseslerin baş belalıları, masalların kötülüğü tescilli değişmeyen starı kraliçeler gibi, performanslarını sergileyip suçlarını yükleyecekleri operasyonlarının haklılığını “ayna, ayna, benden güzeli yoktur”la tebliğleyeceklerdi. Yine ideolojik ayartıcılar, baştan çıkarmanın bin…
Katlanmak zorunda olduğunuz dört duvar, çalan telefon, hazırlanacak dokümanlar, e-postanızda yeni iletiler varken, sonsuza kadar rendelemekten kurtulamayacak parmesan peynirin, kaderini paylaşmadan, 7. ve 9. Cumhurbaşkanlarının, kendileri ve yandaşları dışında, kimsenin…