Ne izafiyet teorisini, ne yedinci sanatı, ne de hazır yürümüşken günlük yaşamlarını zorlaştıran trafikteki karmaşayı, ekmekte kanserojen benzoil peroksit kullanılmasını, DİNK davasında bazı belgelerin “devlet sırrı” denilerek imhasını protestoyu unutanları…
Yazı
Herkesin başına her şeyin gelebileceği, herkesin kendi öyküsünün bilerek, bilmeyerek rengini seçtiği günlerden bir gün, e-maillerinize bakarken, o da resim çiziyordur. Sessizliği ‘bunu Merve’ye verecektim, resimlerimi sevmediğini söyledi”yle bozuyor. Onunla…
Kimilerinin olsaydın bunca adaletsizliğe dayanamaz bir şeyler yapardınla tanrıyı yadsıdığı, kimlerinin korktuğu, kimilerinin durmaksızın dualar ettiği, kimilerinin bu kadar da sınanmaz ki insan, yukarıda öyle durma duy beniyle yakındığı, sizden…
İnsanlar konuşuyorlar. Biri “Yeryüzünün gözyaşları sonsuzdur. Biri ağlamaya başladığında, bir başka yerde bir başkasının gözyaşı diner”i yazarken, hiç bir ressam ondan daha iyi savaşın resmini çizememiş, budalalık uçurumunun tepesinde acılar…
Mart’ın baharın, Haziran’ın yazın haberciliğinden, kışın başlangıcı mevsim anılmaktan Aralık’ta mı bıktı nedir nazlanarak yağdırırken karı, son dakikaların inadına geçmediği mesai bitmek üzeredir. İnsanlarda yapabilseydiyle imrendiğiniz güncelleşmesini tamamlayan bilgisayarı kapatır,…
Yine çobanlar, Prenseslerin baş belalıları, masalların kötülüğü tescilli değişmeyen starı kraliçeler gibi, performanslarını sergileyip suçlarını yükleyecekleri operasyonlarının haklılığını “ayna, ayna, benden güzeli yoktur”la tebliğleyeceklerdi. Yine ideolojik ayartıcılar, baştan çıkarmanın bin…
Katlanmak zorunda olduğunuz dört duvar, çalan telefon, hazırlanacak dokümanlar, e-postanızda yeni iletiler varken, sonsuza kadar rendelemekten kurtulamayacak parmesan peynirin, kaderini paylaşmadan, 7. ve 9. Cumhurbaşkanlarının, kendileri ve yandaşları dışında, kimsenin…
Anneee, irkildi, domates doğradığı bıçağı fırlattı, hızla, salona yöneldi. Balkon kapısında, elinde, ışıklı pembe asası, barış dedi çocuk, barışları getirmiş. Derin, nefes aldı, adı barıştır dediği güvercinler, az önce yıkadığı,…
Süre giden yaşamda, mutluluğun özünde geçiciliği barındırmasına, üzüntülere, sevinçlere, savaşlara, web sitelerine, her gün tekrarlanan, hoşça kal, merhaba’ya, söylenmek istenen, söylenemeyenlere aşinasınızdır. Günün, tarihin, yeniden başlatsızlığında, Cav Bella’yı, Padana yerine,…
İsimleriyle başlayacakken farklılıkları, geçiştirilerek, ‘kız çocuğu, ha Fatma, ha Ayşe’yle konulduğundan, seslenildiğinde, aynı anda başını çevirecek, aynı isimden onlarca kadından biri, olacakları ülkede, ‘5N, 1K’yla, hesap vermelerin bıktırıcılığında, varlıklarının sorunlara…